Kar Küresi Bizleri:)

Kar tanelerince günaydııııın güzel can! Nasıl güzel bir sabahtan sesleniyorum sana nasıl! Bilmiyorum ki sen neredesin? Ben İstanbul’dayım. Uzun zamandır kendini Antalya sanan İstanbul’da(!) Kazaklar giyilemeyen şehirde, atkılar, bereler karlandı nihaaayeeeet! Nasıl güzel kavuşmadır bu böyle! Bir taraftan harflerimle dokunmak sana, bir taraftan masumiyet kristallerine dokunmak manzara manzara… Mis gibi bir sabah missss!

Uzun bir aradan sonra tekrar “Merhaba:)”

Nasılsın görüşmeyeli? Hayat nasıl? Gidenler ve kalanlar şeklinde ilerleyen günlerden geçiyoruz. Aman zaten hepimiz bu dünyadan sadece geçiyoruz:) Ohooo neler neler görüyor güzel ruhlarımız veeee neler neler görecek daha! Böyle bakalım:) Böyle çünkü:) Hem şimdi bir de kar var!!!!! Olumsuz bir şey olabilir mi ki??? İçimiz bunca çocukken?! Iıııııı ıııııı:) Olamaz:)

Tamam karda zordur yürümek ama, o kadarı da olacak:) Yoksa nasıl komik olacağız ki azıcık düşmesek, sendelemesek?:)

Kar…..

Yıllar yıllar önce, üniversitedeyim:)) Serhad şehrim, Edirnem’deyim… Allahım nasıl güzel bir yer! Hala gitmediysen lütfen bir git! Bir hayran ol! Neyse o zaman tabi öğrenciyim ve bana ait muhteşem bir şehrim var:)! Bu şehrin andı, Edirne. Annemler İstanbul’dalar:))) Gerçi ilk ayrılış anım başkadır.. Canım Annemle ilk ayrılışımız… İlkokula güle oynaya giden ben, üniversite için plakalar değişince, ağlamıştım… Hatta ağlaşmıştık:) Gurbet falan:) Alsam elime bağlama, bir de bilsem çalmasını, benden neler çıkacak yani:) O misal bir içerlemekler falan:) Ah be… Nasıl güzel masumiyetler…. Hey gidi günler dedim çoook içten… Hissettin mi..? Sen de bir yerlere gittin mi benimle birlikte, kendine ait olan…?

Bu arada hava ciddi ciddi soğuk Edirne’de “ İstanbul’a göre”.

Etrafımdakiler de “Kış gelmedi daha:)” falan diyorlar. Yurda yerleşiyorum ama nasıl soğuk hava. O zamanlar daha bir üşüyorum:) Bir deri bir kemik olunca daha bir üşümüyor demek ki:)) Yemek yemenin sadece adet olduğunu sanıyorum o aralar:) “İlla kahvaltı, illa çay saati? Nedir yaaaa!” modundayım:) Gezer tozarken, tavla falan atarken, yüzerken, incik BONCUK DAĞITIRKEN falaaaan ne güzel, neden bir şeyler yenir ki(!) Böyle bir ben:) Aklıma çok yemek gelmiyordu o zamanlar. Aklıma geldiğinde de muhteşem bir açlık duygusu, muhteşem bir tokluk duygusuna dönüşebiliyordu. İnsan acıkınca doyar en harikuladesinden. Sürekli bir şey yemek, yemek midir ki aslında:) Tıkınmaktır o, basınmaktır!!! Buradan bir felsefelere girerim ki! Ama kardan uzaklaşmayalım:) Zaten zor bulmuşum…

“Bu nasıl hava değişimi ya? İ̇stanbul yaz daha.” diyorum. Diyorlar, “Sen daha bir tam kışı gör! Gözlerinin içi üşür burda!” “Eyvaaah!” diyor aç ben:))))

Kış geliyor sağ olana.. Canım Annemin lafıydı. Kendini bildim bileli derdi. Sağ olana bak böyle oldu, şöyle oldu. Nurlar içinde olsun dilerim, tüm sağ olmayanlarımızla birlikte Canım… Annem…

Kış geldi tabi günleeeer günleeerrrr sonra Edirne’me.

Ama bu nasıl bir soğuk?! Ya insanın nefesi üşür mü!? Üşüdü benim:)) Çoook soğuktu! Gözlerimin içi de ayrıca dondu:) Hele hele sabahın ilk saatleriiii! İlk derslere gitmediğim günler bilirim:))) Selimiye Öğrenci Yurdu’nda kaldım ben. Nasıl da sıcak olurdu yurt. İçerisi hamam. Kapı bir açılırdı, anında kristalize olurdu cilt dokun sanki:)))) Bir buzlanma oluşurdu yani otobüs durağına yol alırken, elde, yüzde:) Alırdım kahvemi elime, çömerdim pencerenin önüne:) Buzlanmayı 1 saat ertelerdim bazı günlerde böyle cam önü keyfimde. İyi ki de yapmışım:) Hayatta keyif diye bir şey de var çünkü. Ve keyfine vardığın kadar şevk duyarsın ruhunda. O şevk sana şans olur her adımında. İçinden çok şey yapmak gelir. Yani bazan geç kalmalısın:) Hayata geç kalmamak adına…

Bir sabah bir uyandım ki….

Herkes diyor “Kar soğukları başladı. Kar kapıda. Ha yağdı ha yağacak.” Ben diyorum “Aman bir de kar yağarsa, o zaman ben ne yaparım bilemiyorum!”. Diyorlar “Kar yağınca geçiyor bu soğuklar”. Ben diyorum “Nasıl ya?” Çünkü İstanbul’da kar yağınca hava soğumuş demektir. Ne bileyim, en azından benim bilgim buydu:) Hani kar yağınca hava daha iyi olmaz-dı bana göre:)

Böyle kardan muhabbetler gırla gidiyor:)

Bir uyanıyorum bir sabah! Selimiye Öğrenci Yurdu, o zamanlar daha da boş bir alanda… Nasıl sonsuz bir beyazlığa açılıyor gözlerim. Masal gibi her yer! Ben gerçek bir prensesiiimmmmm! Daha Karlar Ülkesi Prensesi Elsa’yı tanımıyor çocuklar… Yek prenses benim hem de karlar şehrim Edirne’mde…. Prens olarak da çokoprensle gayet mutluyuz biz o zamanlar:))))) Lay lay lom zamanlar… Ah beeeee zamanlar sadece zamanlar…:)

Ben kar gördüm, gördüm elbet de İ̇stanbul karıydı gördüğüm.

Edirne’min bereketli beyazlarını nereden bilecektim ki..? Aşkla çıldırdığımı hatırlıyorum o sabah! Herkesi kaldırıp da çocuklardan öte şen olup, şenlendirdiğimi herkesi:) “Çılgın Arzu Kar Görünce!” başlığı altında olanları tahmin et işte:) Sonrası her yerde kar var ve Arzu her yerde:)))) Üşümek falan hikaye! Edirne bir Arzu görüyor ki:) Kar bile kıyamıyor belki bu tatlı kız çocuğunu üşütmeye… Çok mutluyum karlara batarken, karlardan çıkarken… Karlara devrilip de canım yanmazken…. Hepimizin yanakları kar kırmızısıyken…

Mezuniyet sonrası da bir süre kaldık güzel Edirnemde.. Oradaki tüm canlarıma buradan sevgiyle selam olsun ve o günlerimi en güzel günlerim haline getiren her güzel ruha elbette…

İnsan çok mucizevi bir canlı.

Kardaaaaaaan nereye:) Aklına ilk ne geliyor her hangi bir an? Mesela şu an? Edirne dediğimde ya da karlar eriyor ben yazıyı bitirinceye kadar:) Neler hissettiriyor sana olaylar? İyi mi? Kötü mü? Sana bir sır vermek istiyorum. Aklına iyi şeyler gelmiyorsa, buna alışık olduğun için böyle. Aklına nelerin geleceğine sen karar veriyorsun. Düşünsene, herkes kendine göre bir şeyler yaşıyor bu hayatta. Ama kimisi pembe yanaklı, kimisi solmuş sanki bir saksıda geçiyor ömrü….. Herkes başka başka. Çünkü herkesin ruhuna kodladıkları başka. Eğer hep hüzünlüysen ya da sürekli bir hüzne kaçışlar başladıysa, buna izin vermemen mümkün!

Kötü bir şeyler düşündüğünü fark ettiğin anda, içinde bulunduğun şeyin çok aksine bir şey yap!

Mesela oturuyorsan kalk, susuyorsan konuş, dans et, şarkı söyle, gereksiz yere gülümse ki aslında gülümsemek hep gerekli… Sevdiğin birini ara, kendini dışarı at, kahve iç, çikolata ye. Yani kafanı karıştır:) İzin verme, somurtmanın sende bir alışkanlık olmasına. Evet çok haklısındır. Belki para pul kısmı mal mülk kısmına yetişmiyor? Aşk eski bir yalana dönmüş zamanında:) Ayrıldın belki, sevdiğin birini kaybettin ya da? Herkes başka hikaye. Belki hastasın? Ama sen eğer iyi hissedersen ve bilirsen aslında hepsi yaşanması gereken, senin için sana iyilikler katan hikayeler, o zaman barışırsın ömrünle. Eminim sen zaten mükemmelsindir ama:) İşte anlatayım ben yine de:)

Eğer daha mutlu bir hayat istiyorsan güzel canım, o zaman üzüldüğün yerde çok üzül.

Bu da önemli. Çünkü çözemediklerin, ruhunda illa ki birikir. Hani rezidansları bitiren kireç gibidir bu yaşanmamış, bastırılmış tüm duygular. Pat diye iflas edersin, anlamazsın ne olduğunu hafazan Allah!:) Ne yapacaksın peki?

Al sana reçete:)

Öncelikle üzüldüğün şeyi, üzülmen gereken tarihte geçiştirme. O tarih, üzül. Öyle gerçek ve hissettiğin kadar üzül ki aynı üzüntün içinde diğer tarihlere taşınabilecek kadar şiddetli olmasın. Çok çeşitli açıklamalar olsa da emin ol öz budur. Hissetmen gereken şeyi, hissetmen gereken zamanda ve miktarda hisset. Bunu yapabilirsen, özgür duyguların olur. Anda kalmayı başarabilirsin. Kar yağınca, dünyanın en mutlu çocuğu da yetişkini de olabilirsin “aynı bedende”!

Çooook harika bir gün olsun bugün!

Çık dışarı ve doldur avuçlarını karla! Hani haylaz çocuklar kar topu içine taş koyarlar ya:) Sen de o kar topları içine sokuştur dertlerini, kederlerini! Fırlat sonra artık nereye istersen! Duvara, havaya, arabanın birine:) Çevrendekilere atma ama:) Onlara normal kartopu atsan daha iyi:) Kendi streslerini başlamalarının üstüne takma durduk yerde:)

Karlar hızla erirken haydi bakalım kaldığımız yerden başlıyoruz sayıklamaya!

Ben çok sağlıklıyım!

Ben çok mutluyum!

Ben çok zenginim!

Ben çok huzurluyum!

Ben çok başarılıyım!

Kendimi, herkesi, tüm evreni çooook seviyorum!

Kendimi, herkesi, tüm evreni affediyorum!

Ben her istediğimi başarabilirim!

Ben çok güçlüyüm!

Hayatın tümü bana kolaylık, neşe ve ihtişamla gelir!!!- Bunu sabah akşam 10’ar kere söylersen muhteşem olur!-

Yeni bir hafta hepimize gülümsesin. İçimizde kardan sevinçler hiç eksilmesin… Aşırı sevgilerimle…..

“Kar Küresi Bizleri:)” için 4 cevap

  1. Güzel bir yazı sohbet dinler gibi oldu yani zevkle okudum çok teşekkürler elinize emeğinize sağlık
    Kar taneleri kadar sevgiler ve mutluluklar olsun hayatınızda 🤗🥰

    Liked by 1 kişi

    • Çok teşekkür ediyorum❤️🙏🏻 Zaten sohbet ediyorum ki ben harflerimle güzel bakışlar arası sihirli bir boyutta🙏🏻❤️ Sevgiler…

      Beğen

Yorum bırakın