Merhaba sen. Nasılsın bir öğle vakti? Yoğunluğunu afiyetlendiren bir fincanın var mı masanda ya da sehpanda? Haftanın sonuna az kala bir vakitte, diliyorum keyfin alâ olsun. Ben sabah yağmurlu camlarımın, nasıl da eğleniyor olduğunu gözlemledim ilk uyanış anlarımda. Damlalar camlarımda yarıştılar her yağmurda olduğu gibi. Unutturdular bana Haziran’ın 17’sini. Sanki ilkbaharın ilk günleri gibi durdu manzara gözümün önünde. Sokaklar ıslak ve kediler saklanmışlardı aynı bir bahar sabahında olabileceği gibi.
Sabahları Özlem’le “Ruha Dokunuş” zamanı!
Club House denen uygulamanın yoğunlukları içerisindeyim bir kaç zamandır can. Eski radyo günlerimi yaşadığım harika bir alan benim için. Ses sistemi falan hepsini hallettim evde ve akıyor zaman oynaya güle:) Kendimce nefesler alınıyor veriliyor evrende. Yaşamsal mucizeler yaratmaklık sebepler hepsi de. Çok keyifli sebeplere sarıla sarıla uyanıyor ve uyuyorum bir süredir. Sen de uygulamayı indir ve benim kulübümü takip et hatta:) Life Clup, hayata dair olan bir çok şeyle yol alan bir kulüp. Tavsiye ederim:)
Sen nasılsın?
Yaz ortasında senin yaz mevsimin geldi mi acaba? O kadar önemli ki eş zamanlı yaşayabilmek olanla bitenle. Hani diyarın yazdır da içerin ayazdadır… Anda kalmak denen şey, senin yanından bile geçmiyordur. Aman böyle böyle şeyler olmasın hiç birimize… Beni andan götürmek isteyen detaylar yok mu? Hem de nasıl var nasıl… Lakin işte insan oynanan oyunu deşifre ettikten sonra, aynı çukura bir kaç defa düşmeyebiliyor:) Seni senden çalan hırsız olay ya da kişiler, tarih ile beraber tekerrür edebiliyor:) Ve sen şayet yeterince öğrendiysen bir önceki senaryodan neler olabileceğini, hemen koruma duvarını örebiliyorsun yüreciğinin etrafına. Bir “Oh” alanı yaratabiliyorsun yaşam yoluna. Biraz tadı kaçıyor belki böyle koruma duvarlı hayatın ama hezimetten evla diyorsun inan bana:) Hani dengeni yitireceğine, azıcık tadın kaçsın. Olur böyle şeyler:)
Nelerden korunmalı ki?
Şimdi açtın haberleri, bunaldın. Biri seni arıyor ve sürekli negatif milyon hikayeler anlatmalara doyamıyor!!! İşte burada hemen koruma duvarları örülecek:) Eşindir, dostundur ama kalbin de önemli değil mi? Hangisini korumalısın? Kimseyi incitmeden, sağdan ya da soldan artık bir şekilde çaktırmadan, bu ve benzeri kişilerden uzaklaşacaksın can. Çok yakının da olabilir. Sen, sana çok gereklisin. Senin de enerjiye ihtiyacın var. Birileri sürekli seni aşağılara çekiyorsa, sen hatalı bir iş içindesin. Vefa, seni yok edecek bir silaha dönüşmemeli. Ya candan olacak candan saydığın, senin ömrüne ömür katacak ya da candan saymayı bırakacaksın ömür törpüsünü. Seni sevse, üzer mi hiç seni? Koru yüreğini, geç çizginin iyi tarafına…
Aralıklı bir yazı oldu;)
Saat şu an 16:05:) Genelde yarım kalanı devam ettirmiyorum da bu yazıya kıyamadım:) Bu mesajlar bana göre çok değerliler. İstedim ki bugün bu işaretler, sahiplerini bulsunlar. “Hayır” diyemiyor olabilirsin. Yüreğinin o yarım kalmış türküsüne sürekli notalar uydurmaya çalışıyor olabilirsin. Yürümeyen bir evlilikte derbeder de olabilirsin:) İş mi arıyorsun? Borç mu çok? Hayallerin yerle yeksan mı? Hey! İnan bana acısı da tatlısı da bir gün bitecek ve o gün sanki hep uzak gibi geliyor. Aslında uzak diye bir şey yok:))
Şu hayatın tadını kaçırma can. Gerek yok…
Dünya barışı istiyorum kısacası:)))
İnsan hep yeni bir sabaha uyanıyor. Her yenide de yeniler keşfediyor doğal olarak. Yeni insanlar tanıyor ve birlikte de yeni olaylar başlıyor yaşam hikayesinde. Bakıyor insan şöyle bir… Herkes bir gerilmiş… Gerilla gibi muhabbetler… Politik, analitik, her türlü tik var yani:) Nedir bu ya..? İnsan insana hepi topu… Ne güzel söylemiş söyleyen vaktiyle. “Ölümlü dünya, ölümlü insan, ha alim olsan, ha zalim olsan…” Tv açmıyorum, haber anlatanla dostluğu kestim:) Sürekli olumsuz tarafına baka baka konuşan agresiflerden de kaçtım bucak bucak. Ama yine duruyorum şöyle bir köşede, kaçamamışım ki yeterince:) Can, iyi hisset be… Değmiyor bu anlamsız çekişmelere…
İnsanların tüm varlıklara incelikli davrandığı, adına yakışır bir mavi dünya hayal ediyorum. Umut dolu, ferah, temiz, özgür , yaşanılası. “Dünya varmış!” dedirten limonatalar masalarda, muhabbetleri gözbebeklerinde gülümseme olmuş insanlarla dopdolu bir dünya. Hatta böyle bir evren lazım bize! Fitne fesat mevzular kapansın artık. Ruhum öyle bir bunaldı ki! Ben bile bunaldım yani o derece!!!:) Şu an limonata içiyorum bu arada:) İçinde nane de var:) Kendi ellerimden, kendi sunumumla, bahçemde:) Covit beni hamarat yaptı, bu doğru:)
Harika bir Perşembe’ye ne dersin?
Gülümse o zaman. Kalbindeki o zehirli sarmaşıklara sevgi sür. Hepsi kalksın ruhunun her bir zerresinden, derhal! Yeni doğan bebekleri düşün. Kendince yüzen o rengarenk balıkları denizin dibinde. Rüzgarda sallanan tarlalar dolusu çiçekler gelsin gözlerinin önüne. Hayat mis can, hayat çok fevkalade! Bir sen işte bak şöyle bir ruhunla anlarına. Önemseme seni zorladığına inandığın sınavlarını bu kadar. Yaşayabileceklerin çöp olmasın…
Mis nefesler çek içine!
Harflerimi öyle özlemişim ki! Daha da yazasım var lakin yarın gece için hazırlanmam gerekli. Çok keyif aldığım bir şiir yayınım var. Dilersen, yüreğimle davetlisin, beklerim… Hayat akarken, gün Cuma ve tüm yarınlara koşarken güzel varlığım, iyi kal… Gülümse… İyi şeyler düşün… İyilikler düşün… Bil ki iyi enerjisi her zaman kötü enerjisini döver:)
Sevgilerimle…
🙂
“Hayat mis can, hayat çok fevkalade! Bir sen işte bak şöyle bir ruhunla anlarına. Önemseme seni zorladığına inandığın sınavlarını bu kadar. Yaşayabileceklerin çöp olmasın…” Şu cümleler bana iyi geldi.
Clubhouse kullanmıyorum, aksi takdirde gelirdim seni dinlemeye 🙂
Mutlu günler.
BeğenLiked by 1 kişi
Mis o zaman🙏🏻 Hep iyi gelmek dileği ile🙏🏻 Bir gün çok isterim Club House uygulaması indirmeni ve yayınlarımda olmanı🙏🏻 Çoook sevgiler
BeğenBeğen