Bir yaz gecesinden merhaba. Mehtaba dalıp çekmeli ya kürekleri şimdi. Yer gök Yakut der hani Sezen. Ne güzel gelir gözlerimin önüne o şarkı hep böylesi gecelerde. Böylesi sıcak ve tatilli gecelerde.
İşe giden döndü eve. Belki de işe gitmiyorsun şu an? İş arıyorsun? Serbet çalışıyorsun? Henüz hiç çalışmadın? Hayatın boyunca hiç çalışmadın, çalıştırılmadın ya da çalışmak zorunda kalmadın? Bilmiyorum? Şu an sen ne yapıyorsun? Zülfü Livaneli’nin bir şarkısı vardır. O şimdi ne yapıyor? Şu anda…
Ben uyandım, okudum, yedim, içtim, biraz egzersiz, biraz mesafeli sosyalleşme -yani ekrana bakmaklık derecesinde- ve biraz da okudum. 7,5 yaşındaki oğlumla bugün de büyüdüm. Birlikte oyunlar da oynadık, şarkılar da söyledik. Ve işte şimdi gece taranıyor saçlarında yıldızlarla.
Şu an bir kumsalda olmak isterdim. Ayaklarım ıslak kum üzerinde. Coooozzzz bir duyguyla öylece oturmak. Serin efil ohhhh… Uzaktan sesler gelmeliydi, şarkılar söyleniyor olmalıydı en sevdiklerimden… Üzerimde bir elbise. Yaz halli, cıvıl ve yok gibi, sıcak tutmayanından en ennn:)
Birazdan, kitap okumaya başlamadan hemen önce, göğe bakıp gülümseyeceğim. Zamanda kıvrılmalar, bükülmeler var hani. Baktığımız yıldızlar aslında şimdi yoklar mıydı? Hani bir karmaşa var zamanın yalan olma haliyle ilgili. Belki de geçmiş ya da gelecek bakışlarıma değecek bakışlarım?
Ya da benimle aynı ritimde kalbi atan biriyle buluşacağım bulutların hemen orada ya da yıldızların dibinde:) Gülümseyeceğim. Güzelce nefes alıp. Sahilde gibi. Kumsalda coz ferahlığında. Elimde bir şey olmadan içmeye. Gülümseyeceğim ve sabah için iyi şeyler dileyeceğim.
İlla hıdrellez gecesi olmak zorunda değil ya dilek dilemek için:) Ya da doğum günü mumu gerekmez, o kadar da beklenmez ki:) Yeni yıl ağacını süslemeden de dilek dilenebilir. Hayal kurmaya engel değildir büyümek. Bir gün birine hayallerini sormuştum. Yaştan büyükçe birine. “Ben hiç hayal kurmadım. Gerek duymadım. İstedim aldım.” falan demişti:)
Üzülmüştüm içten. Hayalleri olmayan kadar varlıksız kimse yoktur çünkü. Ama susmuştum bu gerçeği bile bile. Kalp kırmayı sevmem diye diye susmuştum öylece… Bazan sevdiklerini uyandırmazsın yaşamaya. Uyansa, belki zor gelecektir yeniden başlamak. Bilirsin ve öylece kabul edersin. Ama öyle olmayı hiç istemezsin.
Bendeki de böyle bir andı işte. Bildim ve sustum. Şimdi sesli sesli yazıyorum:) Hayır! Hayalleri olmalı insanın hem de her yaşta. İstediğin herşeyi yapabilmen, hayallerle ilgili değildir. Hayaller seni taze tutan bir sihirdir. En harikaları da en saçma sapanlarıdır hatta:) Ne kadar saçma hayalin varsa, ruhun o kadar özgürdür çünkü…
Dileklerimizin, hayallerimizin gerçek olacağı bir güne ve her güne uyanmak üzere… İyi geceler🙏🏻