Kahvaltı üstüne bugün çok tatlı bir düğün ziyafeti çektim balkonda:) Gerçi düğüne gitmek için evden çıkış seromonisi desem daha doğru. Davula davulcu bir vurdu ki:) O ilk vuruş, enerjisiyle beni benden aldı:) “ Allah !” dedim:) Ve baktım ki savaşa girmemişiz yahuuu:) Sadece iki kişilik bir savaşın tokmak sesleriymiş bunlar(!) “Ohoooo güzel gelin, tatlış damat:) Bakalım raf ömrünüz ne kadar? Dilerim bozulmazsınız çabucak… “ dedim içimden, onlara bakarken locamdan:)
Düğünler hep harikadırlar:) Ama dışarıdan?!) Her düğünde mutlaka bir zıtlık bir gıcıklık oluşur:) Gelinle damat da ödü kopa kopa dünya evine giriverir:) Kimseler demesin herkeste öyle değil diye. Aileler arasında olmasa, uzak akrabalar arasında bozulmalar küsüşmeler oluuurrrrr! Ya bin milyon yokluk adeti mi değiştireceksin(!) Ayrıca gerçekten senin bildiğim düğünler öyle değiller diye her yeri günlük güneşlik mi sandın? İstisna olduğunu kabul et, otur bakiiim aşaaaaa:)
Ama bu günlerdeki düğünler başka olabilir mi? Evet, olabilir. Neden? Çünkü herkes birbirine me-sa-fe-li(!) Yıllardır araya konulamayan mesafeleri şuncacık virüs geldi koydu iyi mi! Hadi bakalım şimdi herkes o itişleri kalışları bile özlesin(!) Ya da şükredelim????
Baktım davullar falan çalınıyor. Herkes camlarda, balkonlarda. Gelinle damat oynuyorlar. Sokakta bir yayılma ki bir yayılma:) Gerçekten tebrik ettim ama. Herkes birbirinin neredeyse yüzünü tam seçemeyerek oynuyor(!) Gelin ve damat bu anlamda kafamı karıştırmadı değil:))) Nasıl olacak tı bu evlilik? Sevgi neydi? Sevgi emekti(!)
Nerde O Asyaaaaa, nerde o İlyas….. Ne mesafe vardı ne bişeydi…. Hey gidi günler hey’di…
Ama insanlar evlenmeyecekler mi?! Evlenecekler elbette. Tam da böyle. Usulüne göre her şey. Her zaman da olması gereken bu zaten. Usule uygun olmak. Ama dünden bu güne pat diye herşey değişince, zor oluyor. Bu günler devam ederse, artık dünya hep böyle dönerse, o zaman yeni nesil için her şey daha kolay olacak. Yani zor olanı hayat akışı bilerek yaşamak, kolay olacak onlara… Alışacaklar, alışacağız… Ama bizde pek güzel durmayacak….
Aslında geçen gün düşündüm. Eskiler ne derlerdi? “ Biz atın nalının izinde biriken suyu içerdik çocukken. “ Şaşırıyorsan, hiç iyi halde değilim demektir:))) Dedemden duydum ben bunu gerçekten:)))) Ya da Annem dereden su içtiklerini söylerdi mesela… Eskiden dalından koparır yermiş insanlar meyveleri. Yani dünden bu güne zaten çok değişmiştik. Dün sokaktayken insanlık, bizler duvarlara hapis büyümedik mi??!
Demek ki geleceğe böyle böyle değişerek yürüyoruz işte. Ama bizimki çok sert oldu! Burası net!
Covit zamanında düğünler.. “Yerin mi dar, yerin mi dar?” denir hani. Yeriniz de yeniniz de dar olmasın canlar. Gönüller bir olunca hani, samanlık seyran olur misali. Sevenlere, gönlüyle sevdiğinin gönlüne varmış olanlara yılan da dokunmaz, Covit de:)
Mutluluklar dilerim güzel gelin, yakışıklı damat… Allah sizleri çooook mutlu etsin… Evlilik gerçekten çok kutsal bir şey. Ama onu güzel yaşayabilene… Dilerim sonsuza kadar çok mutlu olun! Hadi biz de o zaman çıkalım kerevetlerine:)