Geceye dokundum. Sandalın kenarından suya elimi bırakır gibi… Süzülüyorum zamanın kendiliğindenliğinde:) Nasıl ifade ama:) Gece kendine hastır. Kendincedir. Eğer ona şekil vermezsen, yani bir plan, bir program yapmazsan, seni şekilden şekle sokar, diyardan diyara sürükler:) Allah’ın 2020’sinde bolca şekilli sürükleniyorum gecelerde diyar diyar…
O zamanlar gece demek, sigara demekti….
Evde kimseler sigara içmiyordu. Malum, o zamanların günleri vardı. Anne Günleri. Annemin döviz ve altın günleri olurdu. Her hafta birine gidilirdi. Misafirlerin geldiği gün, ev 7 yıldızlı otele dönüşürdü:) Ah benim güzel Annem… Neler neler yapardı. Çok severdik Annemle, misafirler gittikten sonra birer tabak daha hazırlayıp yemeyi:)) Küçük mutluluklar şimdi, anılar hesabında servetim oldu.. Ne güzel ki hepsi ruhumda kayıtlılar.. Şimdi yaşamak için ruhuma gıda oluyor bu tatlı anlar….
Hey gidi günler hey…
O zamanlar sehpaların üstünde sigara bulundurmak adettendi. İçilsin içilmesin, altın gününde sigaralar ikram edilir ve de salon duman altı olurdu:))) İşte böyle günlerde benim başım tutardı. Sigara kokusuna dayanamazdım. Gerçekten başım ağrırdı. Gerçi salında durmazdım ama İşte kokusu yeterdi. Hani siner ya sigara kokusu.. “Iyyy!!!” diye diye gezinirdim evin içinde… Nasıl bir hadsizlikse! Kadının evi! İyi ki doğduk! Annelik esir olmak demek mi yani! Ne güzel misafirleri gelmiş, ne diye geriyorum ki ortalığı!? Gıcık ben!:)
Anne olunca anladım… O zamanlar sadece ergendim yani evin en şiddet içerikli yaratığı…
Evde normalde sigara içilmezdi dediğim gibi ve ben de sigaradan nefeet ederdim. Ama bir gün sigara içtim ve sonra hep içtim. O zaman lisedeydim. Annem beni istediğim yere göndermedi, ben de okula gidince boş bir derste, bir cafede yaktım bir tane… Nefret ede ede devam ettim. Sonra keyifli keyifli tellendirmeler başladı… Gece demek işte o zamanlar böyle böyle sigara demek oldu… Herkes uyusun diye beklerdim. İlla yakılacaktı o sigara… Açılacaktı o can, yarı bele kadar çıkılacaktı camdan dışarı ve hayatımın en büyük aykırılığı yaşanacaktı… Büyük hissedecektim kendimi… İlla….
Karşı kıyıları izlerdim sigaramı telleye telleye içerken…
Ne şiirler yazdım ben o dumanlı pencerede… Ne harflerim coştu o güzel, o hayaller dolu odamda… Fatih Erkoç’un bir şarkısını mırıldanırdım kış gecelerinde. “Sigaramın yarısını ben içtim, yarısını rüzgar…” O zamanlar zararları bilinmiyordu ki sigaranın. Yani bu denli bilinmiyordu diyelim:) Ben de öğrenince bıraktım:) 5 Ocak 2012’den bu yana da hiç dokunmadık sigarayla birbirimize. Kesinlikle tavsiye ediyorum! Sigaraya HAYIR!
Gece demek, ay demekti Annemle…
Ay Dede demezdik biz aya Annemle:) Ay Abi derdik:) Ayın yaşını büyütmek istemezdik kafa dengimle:) Eğlenirdik işte.. Gece demek, pijama partisi demekti bir zamanlar. Aman ne dedikodular, ne uykusuzluklar… Gece demek, aşk demek de di mi…? Aşk.. Aşk denince ve gece, Rafet El Roman fonda çalmaya başlar ruhumda. “Yalancı şahidimdir ay benim, her gece denize vurur yakamoz, ben aşkı senle yaşayamazsam, varsın, olmasın…”
Gece demek… İşte böyle hatırlamak demek güzel anları…
Bir cumartesi gecesinde, ışınlanıyorum anlardan anlara:) Sen ne yapıyorsun? Sahi sigara ile Aran nasıl? Bıraksana şunu. Hadi. Çok kolay oluyor. Sadece yapman gereken KARAR VERMEK! Bir şeyi gerçekten istersen, İnan -kendine- bana, o şeyi mutlaka yaparsın. Kendine olan inancını giy üstüne ve çık o bağımlılığın dışına. Dünya varmış diyeceksin. Ben bunun en güzel örneği olarak görüyorum kendimi. Sigarasız bir hayat İnan muhteşem. Ki ben uçaktan inip, uçağın kanadı yanında sigara yakmış insanım:))) Görevliler üstüme yangın söndürme tüpleri ile koşmuşlardı:) Çok neşeli bir andı:) Akıl karı değil elbet bu yaptığım ama bir zamanlar. En oldukça çılgındım diyelim:) Ya da geçici olarak çılgınlıklarıma ara verdim de denilebilir:))
Ben bile bıraktıysam şu mereti:) Sen kesin bırakırsın:))
Yarın güneş günü! Sunday! Pazar! Yarın tatil günü! Neşeli! Mutlu! Hayatlarımızda her ne varsa boşveriyoruz! Canımızı sokan her teferruat bizde hükümsüz! Sigarayı yarın son kez içiyorsun. Kahvaltı üstüne bir kahve. Yanında da bir sigara. Çok şık ve güzel bir veda:) İçiyorsun ve en güzel yerinde bırakıyorsun bu tiryakiliği:) Yerlere düşmeden. Tadı kaçmadan. Aşk baki kalarak. Güzel anarak. Hani Leyla ile Mecnun kıvamında. Tükenmeden. Hadi!
Güzel pazara uyandığında, ne yapacağını bilerek güne başla. Lütfen… Sana inanıyorum. Ve ricamı kırmayıp da sigaraya veda edenlerin benimle bunu paylaşmasını da ayrıca yürekten rica ediyorum. Bana bu mutluluğu lütfen yaşat..!
Hadi bakalım o zamaaaan:) İyi geceleeeer:)