Bunları Yeemeeezzzleerrrrr:)

Masalsı sabahımda, tüm bulutlar öyle lezzetli ki:) Güneş sanmışlar bazıları kendilerini. Kızarmışlar turuncu turuncu. Bazıları bebek perdesi olmuş bir prensesin penceresinde, öyle pembiş. Topuklarım batsın istediklerim kadar beyaz pofudukları da işte tam karşımda! Bulutun bile karası var mı? Var! Kararmış olanları da öyle duruyor işte azıcık. Topluca bakınca şöyle, anlıyor insan, denge ne demek. Her güzelin içindeki çirkini, her çirkinin içindeki güzeli görüyor insan, biraz gerçekten bakınca.

Gerçekten bakıyorum sana şu an.

Nasıl uyandın bu sabah? Ben rüyamda güzel şeyler gördüm. Canım Annemi gördüm hayırlar olsun inşallah. İnsan sevdiklerini görünce mutlu olur hani. Ve bazen sevdikleriyle sadece rüyalarda görüşebilir… Ben de bir hasret giderdim işte. Dilerim Annem de hissetmiştir hissettiğim güzellikleri. Dünyada ise tüm sevdiklerin, sarıl onlara. Ama sesinle ama kucak kucak. Doyun anlama. Isın…

Kahve istedi canım:)

Kahvaltı öncesi sever misin? Yanında şöyle mis gibi birşeyler de olsa valla iyiydi de pek yok:) Dışardan almıyorum, kendim de yapmıyorum:) Ya mutfaktan güzel kokular gelse sürekli, pandemi sonrası hepimiz ay parçası, nur topu gibi çıkacağız gün yüzüne:))) “Dur!” diyorum ben de kendime, ne yapayım?:) Sen??? Heeey! Aman haaaa. Verme kendini una, şekere!!!

Pandemi zararlılarından kaçınınızzzzz!

Tabi, pandemi zararlıları var. Çok zararlılar hem de! Normalde hareketle belki tolore edilebilirdi bu tarz beslenmeler. Kabul edilebilirlerdi bu cipsler ve türevleri. Ama şimdi zaten çok da hareketli sayılmayız. Şimdi daha da zararlılar anlayacağın. Açık söyliyeyim, ben bir cips delisiyim. Ama sor, “Yiyor musun?” Cevap veriyorum. “HAYIR.” Yani binde bir. O da artık hani cana da eziyet sınıfına sokmamak gerek edepli mutfak siparişlerini. Suçu büyük olur tatsız yaşamanın sonra. Belli bir yaşa geldin mi, muhasebeci tarafın başladı mı sorgu suale, kalkamazsın altından canına eziyet ettiğin suçların… Canının istediklerini, en azından bunun için yapacaksın azar azar:) Yoksa, herkesi affedersin ya da herkesten gidersin de kendini an gelir ne affedebilirsin ne de kendinden kaçabilirsin… Aman! Bu işlere de pek bulaşma:) Yaaaniiii arada olur:) Ama çooook nadiren. Lütfen!

Çatır çutur insan ısırsın durmadan tuzlu tuzluuuu!

Ama işte, ısırma:) Bak anlatırken bile canım istedi ha:) Neyse:) Pastalar, börekler, çörekler, yağlılar, şekerliler yani klasik olarak can sıkıntısına en harika gelenlerden uzak duruyoruz hep beraber. Ben eve hiç almıyorum yani hiç bulaşmıyorum neredeyse. Reklam çıkıyor, biriyle telefonda konulurken lafı geçiyor ve illa da bir yerlerden bir şekilde canımı istetecek bir uyaran buluyorum. Amaaaaa yine de hayatıma hiç birini sokmuyorum ciddi anlamda. Tam da tersine canım zehirlenmek istediği anda hemen sipariş veriyorum. Kapıya yığıyorlar brokolileri:)))) Brokoli diye yazılır, “Bırak oniiiii!” diye okunur halbuki:)))

Özellikle de bağışıklığın çoook daha önem kazandığı bu dönemde, obeziteyi destekleyen her şeyden uzak duruyoruz!

Covit zararlıları olarak isim verdiğim bu Karatay nefretli şeylerden gerçekten lütfen uzak dur. Canan Karatay bana göre çok değerli bir doktor. Söylediklerine katılıyorum. Sağlıklı beslenmek önemli. Sabah sabah belki de işine gelmeyen şeyler yazıyorum ama istiyorum ki harflerim her anlamda faydalı olsun…

Yüksek baskül rakamları tehlike!

Hele de böyle bir dönemde. O zaman sağlıklı bir şekilde zayıflamaya ne dersin? Evden çıkamıyor olabiliriz. Ben evde 1 saat yürüyorum ama. Evin büyük küçük olması da önemli değil. Kendine göre bir parkur oluşturacaksın. Ayağına bir ayakkabı uyduracaksın. Ve yürüyeceksin. Manzaralar değişmiyor ve bu delilik gibi görünüyor olabilir. Bana göre hiç de değil delilik falan. Hayalinde güzel şeyler düşüne düşüne yürü bakayım. Ya da telefonunda bir eğitim aç. Dil öğren yürürken. Kitap dinle ya da. Müzik dinle ve adımlarını da ritmik ritmik at mesela? Aç telefonu, çok sevdiğin biriyle konuş yürürken. İnan harika oluyor. Ben hepsini deniyorum:) 1 saat nasıl geçiyor, hiç anlamıyorum bile:)))

Kaslarını eritme!

Kilolu olmayabilirsin. İlla kilo vermeye mi yapılır spor? Kasların nasıl taş olacak sonra ey kadın! ey erkek! Hareket edeceksin ki yerçekimine meydan okuyasın. Yaşamak, uzun ve sağlıklı yaşamak için, hareket şart! Her şekilde, her yerde hareket edebiliriz! Ben yürüyüş yaparken camı da açıyorum şööyle. Al sana sanki Central Parktayım:))) Ah ya Bebek Parkını nasıl severim ben bu arada…

Sen hiç Bebek Parkında kitap okudun mu çimenler üstünde..?

Güzel bir yaz günü. Elimde en sevdiğim kitabım. Ağaçlar İstanbul’u çok seviyorlar bu parkta. Etrafımdan usullü insanlar geçiyorlar. Yerlere çöp atılmıyor asla ve konuşmalarda bağırış çağırış yok. Evcil hayvanlar seni rahatsız etmiyorlar. Sokak hayvanları dahi gayet uslular. Arkanda en sevdiğin mutfaklar sıralanmış, önünde alabildiğine boğaz mavisi… Mis gibi kuşlar ve çimenlerde uzanmışsın… Böyle çoook sabaklarım, çoook öğleden sonralarım oldu benim. Pandemi geçince, dene sen de. Millet aya çıkıyor artık. Düşünme hemen Bebek bana uzak diye! Üşenme! Gezin güzel güzel. Gezin gezinebilirken ki gezinilemeyen günlerinde hayallerin yetsin sana!

Harika bir Perşembe olsun bakalım.

Lütfen pandemi zararlılarından uzak dur! Bugün içimden bu geldi:) Bilirsin, düşünmeden, o günün içimde hissettirdiği tılsımlarla yazıyorum harflerimi. Kim bilir bu mesaj belki de tam da bugün çok lazım sana?! Ve işaretleri de takip etmek lazım di mi?:)

Diiiiiii! Hava da çok soğuk haaaaa! Dıdıdıdıdıdıddııııııııı:))

Reklam

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s