Gerçekten, Gerçek Ten… Gerçek Hayat… Gerçek Yaşamak! Var mısın Yanımda?

Öğle sularından merhabalar:) Bugün harflerim öğleye kaldı. Olsun, çünkü rutin insanı zarara sokan bir kaos. Uzak yaşamak gerek rutinden. Aynı duvarlar içinde bile, dünyayı gezebilmek ancak böyle mümkün, inan. Nasılsın? Ben iyiyim. Özellikle de seanslar sayesinde sizlerle daha çok tanışmak ve paylaşmak hayatı, bana büyük keyif veriyor. İç Mimarlık kariyerim ile birlikte yürüyen taraflarım, tamamen baskın hale geldi ve sadece harflerimle ve sizlerin halleriyle yol almaya başladım yaşam serüvenimde. Birlikte bir şeylere çare bulmak, harika bir oyun! Bunu çok seviyorum an be an!

Bugün kahvemi erken içtim ve böylelikle ilerleyen zamanda bir kahve daha içebilirim sanırım. Belki sana bile denk gelebilirim:) Sen nasılsın bugün? İşte? Evde? Bir bilinmeyen ülkede? Aşağıda belirttiğim linkten okuyabilirsin “İlişkiler” üzerine farkındalık yaratmak adına paylaştığım harflerimi… -Ama bu yazı bitince oku olur mu:)- Belki sen de sorulara ihtiyaç duyuyorsun? Belki…?

https://arzucllbkr.blogspot.com/?m=1

Kimin ihtiyacı yok ki aranılıp bulunmaya..? Bu öyle önemli ki…

Lise döneminde, odama kapanmak gibi meşhur bir halim vardı. Kızdım mı odamdaydım! Artık yemek mi yeniyor, çay mı içiliyor? Fark etmiyordu! O odaya kaçılıyor ve o kapı, sanki bir canavarın eliyle kapanıyordu(!) Hala merak ediyorum, o kadar sert kapı çarpışlarıma o kapıcağız, acaba nasıl dayandı..? Belki de kapı, Annem gibi olabilme çabasındaydı…. Annem… Kapıda çizikler oluşuyordu, Annemde gülümseme hiç kaybolmuyordu…. Anne yüreğinin sevgisi her yangınımda, taşıyordu varlığıma, beni serinletiyordu, sakinleştiriyordu… Annem beni çok seviyordu…. Bunu hissettirerek sevmesini bilen, mucizenin ta kendisi Annem… Özleyerek yaşıyorum… Ve şu an da özleyerek akıyor harflerim, sanki çorbaya katılan tuz niyetine….

İnciler böyle güzel sevgilerle, özlemlerle parıldayarak düşüyor göğe… Sonra da yağmurlar işte ondan, duygusal duygusal yağıyor tüm manzaralara:)

Aranmak ve bulunmak dedim ya… Ruhumda bu odanın ışığı yandı hemen işte. O dönem, ergenliğimin en ergen zirvesinde, Annem beni hep arıyor ve hep buluyordu. Bu yüzden ben, kaybolmadım… Annemle bu sayede, çok iyi yoldaş olduk birbirimize ömrümüzce. Mesela ben odama kaçardım ya. Aslında bir tarafım da daha o an pişman olurdu yaptığından. Ama işte geri adım atamazdım da… İçimden öyle isterdim ki o an. Hemen biri gelsin, beni ikna etsin. Tatlıya bağlansın konu. Başka odada kalmayayım böyle saçma sapan… Gereksiz üzmeyeyim ailemi. Ama diğer tarafım da isyankar dururdu mıh gibi yerinde….

Annem gelirdi, daha o yemek soğumadan… “Açsın bakayım kapıyı benim kıztikçekim. Kim üzmüş bakalım benim kızımı..?” Bütün aframla, taframla açardım kapıyı… Annem bana en yeşil gözleriyle gülümserdi. Sarılırdık… Bazen o an ağlardım… Sonra yine onun dediği olurdu, o ayrı:) Ama beni öyle severdi ki… Ben yaramazlık yapamazdım daha fazla… Delirmeyi uzatamazdım yani(!)

Annem arardı, Annem bulurdu… Bunalmaz mıydı? Hem de nasıl! Onu artık kendi bildi hep…. Ben bilmedim… Bu yüzden hep güçlü biri oldum… Annemin yüreğime ektiği sonsuz sevgiyle ben hep şifa gibi bir şeydim kendime ve çevreme… Şimdilerde biraz bocalasam da… İyiyim….

Soru sormak ilişkilerde çok önemli bu yüzden. Sadece bilmek ve mekanik iletişim değil besleyici olan. Dokunarak, bakarak, duyarak ve kalbinle orada olarak sormak gerek soruları. Soru sormak, yaşamak ve hatta yaşatmak demek belki de. Üstelik de her iki taraf için! Soru sormak, yargılamak değil, kılavuzluk etmek taze ana. İyi niyetle sormak, yaren olmak demek asılda. Sorgusuz sualsiz gerek değil sevmek:) Sorgulu sualli değer vermek esas ama bu taraftaki bakışın açısında… Ferah yerinden sorular ve cevaplarla…

Sen böyle bir Anne misin?

Sen böyle bir Baba mısın?

Sen böyle eş misin?,

Sen böyle bir dost musun?

Sen böyle bir patron musun?

Sen böyle bir evlat mısın?

Sen kendine böyle mi dokunursun?

Bu anı, içimden taştı benim. Her ilişkiye uyarlanabilir bir hikayedir. Bakma, ergenlerin büyüdüğüne. Aslında hepimizin içindeki çocuk yönetiyor hayatlarımızı. Ne kadar büyürsek büyüyelim, küsen de seven de o küçük tatlı şey. Bu yüzden de ilişkilerde sor halini hatırını karşındakinin. Seni itse de, sana şu filmlerdeki ki “Bunaldım, üstüme gelme!” falan dese de, inan bu sadece küskün çocuğun mızıkçı sesi. Karşındakinin kişilik haklarına saygı ve sevgiyle, onun yanında ol. Onun bildiği, senin fısıldadığın yolda buluşun. Ve gerçekten yürüsün o evlilik… Gerçekten çalışsın personel… Gerçekten büyüsün çocuk… Dost gerçek olsun, komşu gerçek, aynada gördüğün suratın, gerçek olsun….

Gerçekler, yalnızca gerçekleri yaşayalım:)

Harika bir Perşembe olsun mu bugün? Hem de gerçekten!!!

Sevgilerimle…

🙂

Reklam

Gerçekten, Gerçek Ten… Gerçek Hayat… Gerçek Yaşamak! Var mısın Yanımda?’ için 2 yanıt

  1. Herkesin herkese anne hoşgörüsü, anne sabrı, anne şefkati gösterdiği sevgi yağmurlarının, mutluluk pırıltılarının oldugu günler bizlerle olsun sağlıklı ve neşeli günler dileği ile sevgiler💕

    Liked by 1 kişi

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s