Merhaba yeni sen! Her sabaha, her ana yeni olarak başladığımız, bilimsel bir gerçek. Zamanın nehrinde hep bir defa yıkanabildiğimize göre. Öyle değil mi? Bu an, harflerime dokunuyor olduğun bu nefesinde, nasılsın? Dünden beri Sezen Aksu “Pardon” şarkısıyla dolanıyorum evrende. Nasıl bir başka sesleniştir bu sesleniş ve ne kadar da hüzünlü… Aşk doluyum şu an. Şarkılarca, bulutlarca ve Sezen Aksu kıvamında çokça… Hüzünlü değil ama:) Yataktan, Sezen’in muzip tarafından kalmışlığımla ilerleyen bir gündeyim:) Merhaba güzel gün! Merhaba, içindeki mucizeler! Merhaba, yepyeni iyiler! Merhaba kristal küre. Bugün bana hangi işaretleri göstereceksin baktığım her yerde?
Senin de bir kristal küren var bu arada.
İyi baktığında, tüm detayları görebildiğin, sihirli iki küren var, bir de değil. Ama bakınca, tek küreden gibi algılıyorsun ruhuna dokunması gerekenleri. Gözlerinden bahsediyorum. Senin dış dünya ile bağlantı merkezinden. Her şey aynı sistemde kırılmaz can. Kristal parçalanır, tuz buz olur… Gözlerin, kırılınca kalbin, akar tuz tuz. Burada gözlerin kristal kürendir, kristal kürene bakan gözlerin de kalbin… Mana içinde mana vardır can, sen yeter ki bak da gör. Gönlünün gözünü uyutma anlara. Anda kal, en güzel olasılıklarınla. Acıyı da gör, sevinci de. Dengen şaşmasın, bir tarafın ağır basıp da seni batırmasın zamanın suyunda. Yüzdür gemini en deli fırtınalarda. Zaten bahar da gelmiş. Şöyle süzül evrendeki en mavilere, en beyazlara… Bak şimdi 17 günlük kapanış için mesela, bu son derece önemli:) Aman gemi su almasın, sihirli küren de tuz tuz akmasın emi!
Bugün kristal kürenden güzel şeyler görmeye niyetlen!
Güzel günler, güneşli günler mesela:) Yani şimdi fütursuzca uzandığın kumsalları hayal et! Dolu dolu konser alanlarını, son bileti kaptığın tiyatro oyununu, yemyeşil sahaları tezahuratlarla çınlayan!!! Kokoreççilerin evine zengin döndüğü akşamları gör kristal kürende. Pastacıların kalabalık partilere sipariş aldıklarını, bankada sıranın seni sürekli o numaratör ekranına baktırdığını, ekspres vapurlarının hızla soğuyan çaylarını hisset yüreğinde püfür püfür! Missss misss günler düşün can! Hayal gör şimdilik. Sonrasında da gör gün yüzünü… Gün görmüşlerden saysın tarihler bizleri de. Kapanmalar değil tam da tersi açılıp saçılmalar olsun özgürlük çığlıklarıyla. Yaşamak olsun hepsinin adı, hep bildiğimiz ve unutmayacağımız gibi. Bak da gör, gör de inan can. Bu günler, sadece senin sihirli küreni farketmen için vesile günler olsun… Yanına kar olsun olanlar. Hani bir olaya neresinden baktığın önemlidir ya. Gel sen burasından bak dünyaya. En sihirli küreden, sinirlisinden değil…
Güzel bir ısı var bugün günde.
Çıkabiliyorsan dışarı, çık bakalım. Kendine ve dünyaya sevgi ve saygınla çık güne. Dikkatle, sorumlulukla. Bir hareket vakti yarat. Toprağa, yaprağa dokun. Çocuk parkına git. Denizin dibine, bankın oraya. caddenin köşesine..? Kendince, kentince bir yerlere işte. Ofisine dokun bugün, pencerelerine gülümse. Masana söz ver, geri geleceğine ve her şeyin daha iyi olacağına dair. Sevgiline bak bugün bir daha. Kocaman sarıl ona ama kooocaaamannnn. Annene, babana, kardeşine dokunabilirsen bugün, bir uğra da bir dokun can. Virüssüz tarafından tabi ki aman! Önemle, önlemle, sevgiyle, emekle, insanca…
Sonrası zaten kapa gözünü, aç gözünü hoooop geçmiş sayılı gün çabucak:)
Kaç yaşındasın? Peki kaç günde büyüdün bu kadar? Hep böyle yapıyor zaman işte:) Kandırıyor seni. Bazen hızlı bazen yavaş gibi. Oysa konu, senin sihirli küren:) Ben saate bakmayı bu yüzden çok da sevmiyorum mesela. İş dolayısıyla evet ama tatillerde hiç bakmam o akrebe de yelkovana da. Annem saatsiz de takvimsiz de duramazdı. Öyle ki baktığı her yerde bir saat konuşlandırırdı. Bana gelince de her defasında eleştirirdi beni “Bu evde niye saat yok?!” diye… Saati öğrenmek adına telefona bakmak, Annem için zuldü bir miktar. Çünkü annemin eline yapışık değildi telefonu. Sihirli küresini iyi kullanan bir bilge olduğundan Annem, yaşamayı her zaman yeğ tutardı, her hangi bir izlemelik aktiviteye. Zamanı bilmek isterdi. Sanki erken gideceği içine doğmuş gibi… Daha çok yaşamak istediği için belki de yaptığı, yaşamayı yetiştirmekti son nefesine…..
Saatsizim de takvimsizim de!
Açıyorum gönül gözümü, bakıyorum sihirli küremden. Varsa görüyor, yoksa da hayal görüyorum:) Olana da olmayana da gülümsüyorum. İşime gelen bu. Çünkü mutlu olduğum kadar güçlü hissediyorum. Yaşam için ihtiyacım olan enerjiyi, ithal etmenin yanlışında hiç olmadım. Ben biliyorum, mutluluğu üretebiliyorum. Kendime hediye alıyorum ve her nefesimin mucizeliğini farkediyorum. Çok değerli olduğuma inanıyorum ve tüm evrenle barışmayı seçiyorum. Affetmenin şifalı huzuruna bırakıyorum kendimi dünyalık işlerde. Sıkışan trafikte çileden çıkmıyorum mesela. Hatalarımı, hatasızlığıma aydınlık kabul ediyorum. Güzelleşiyorum yaşadıklarımla, çirkinleşmiyorum. Daha ne olsun ki? Zaten kaç zamandır insan ömrü? Nedir yani gere gerile geçsin?!
Herkesin evine kapandığı bu günler için sana iz bırakmak istedim…
Mutlu yaşamak mümkün. Hem de her şartta…
Maddi sıkışıklıklar da toparlanacak. Çünkü düşünürsen, hep bir şekilde çözüldü bu güne dek. Yine çözülecek. Canlarımız sağ olsun. Hem elinden gelmeyen şeylere takılmanın bir anlamı da yok. Bırak bildiği gibi aksın zaman. Vardır her şeyi bilenin bir bildiği… İstediğin ülkeye gidemeyen senin için de bu geçerli. Coğrafyalar yerlerindeler. Ve sen yine kuş misali konacaksın en güzel yerlere yeniden. Tek derdin jetlak olacak o gün ya da geciken servis:) Bir de bavuluna sığdıramadığın alışverişlerin:) Yine ekstra ödemeler yapacaksın o kilo kontrollerinde ve yine de keyifleneceksin içten dıştan:) Aşkının ellerinden uzak kalacak aşık için de geçecek bugünler… Özlemek belki şarkıcı yapacak seni, belki şair..? Sevmenin değerini anlatacak sana belki, dünyanın başına gelenler..? Bedensiz sevmelerin tadına varacaksın sen de tıpkı eski ama çok eski aşıklar gibi… Mendilini yere düşüren genç kızın al yanakları da bu güzelliğe bakan delikanlı da olacak sanatta yeniden… Güzel ki! Ne güzel ki bu kadar anlamlarla boyamak evreni! Bu da güzel ey sevgili…
Hepimiz, aynı kaderin içindeyiz. Öyle bir sevelim ve hissedelim ki birbirimizi, kristal kürelerimizden aydınlıklar ve mucizeler dolsun zerrelerimize.
O zaman güzel bir gün olsun mu bugün?
Oldu bile oldu, her zaman olduğu gibi!
Sevgilerimle…
🙂
Teşekkürler🥰🙏🏻✨
BeğenBeğen