Havalara Uçmuştuk Bugün…

Güzel Salı’ya merhaba. Kuş sesleri aklımı başımdan alırken, aralandım zamana. Bir es verdim günün akışına harflerimle. Hep aynı, yine yoğun bir gün. Bilmiyorum şu an neredesin? Ben yazı koltuğuma geçtim:) Evin bu köşesi, yaz köşesi:))) “Yaz kızım Arzu:) Neler neler geçiyor içinden, evrenin bir haberi olsun.” dedim kendi kendime. Ben bebekken “kandim kandim ” dermişim. Bebekken bile son derece bireymişim belli ki. Annem ya da başka biri yardım etmeye kalktığında bana, “Kandim kandim” diyerek, herkesi etkisiz hale getirirmişim:) Kandim kandim , “kendi kendime yapabilirim” demek:) İnsan ne çok istiyor, kendi kendine yapabilmeyi bir şeyleri. Ve ne güzel, ne sağlıklı bir istektir bu.

Gidiyorlar ya sonra…

O zaman biraz içerliyor insan. Kendi kendine yaptıkları, eksikleştiriyor dünleri. Şükür ki bende çok eksik anı yok. Güzel Annemle kendi kendimize çooook şeyler yaptık. Şimdi Hansel ve Gratel’in eve dönmek için yola serptikleri çakıl taşları gibi o anlar. Kendimle kendim arasında unutkanlıktan alıkoyuyorlar beni.

Kendimle kendim arası?

Nasıl bir tabir bu? Kendin, değişirsin her gün. Her an ve olay seni şekillendirir. Bazan şanslı akarsın zamanda, bazan da biraz sıkıntılı olabilirsin. Hani “kayboldum” denir. Belki şu an sen tam da böylesin? İşte kendinle kendin arasında bir bağ olursa, bu kayboluş ya kısa sürüyor ya da kaybolmuyorsun. İyi haldir kendini hatırlamak. Bunu yapabilmek için de farkındalıklar yaşamak esastır işte . Anda kalmak, bu. Hani o kahveyi içerken, kokusu, köpüğü, sıcağı, muhabbeti hatta höpürdetmesi aklında kalacak illa. Yoksaaaa günde 9 kahve içsen, bir tanesinden tam lezzet alamazsın can. Haberin ola.

O yüzden, hisset. Her ne yapıyorsan, yaşıyorsan…

Çalışmayı, dinlenmeyi, iyileşmeyi, özlemeyi, sevmeyi, dostluğu, her şeyi. O zaman anların, ölümsüz oluyor ve sen kaybolmuyorsun. En kötü anında birden bir güzellik çıkıyor içinden. İyi hissetmeye bir bahane, alıyor seni senden. Tam kaybolacakken, gülümsüyor buluyorsun kendini mesela. Ve bu kimselerin sana veremeyeceği şifadır can. Unutma…

Sabah güzel bir meditasyon ile başladım güne!

Çok tavsiye ediyorum güne daha güçlü, daha güzel başlamak adına, iyi hissettiren her şeyi. Dans ettim camlar açık. Güneşi hissettim sanki bir tarla gibi. Öyle doğal, öyle orada halimle… Çoook güzel bir günü, aldım kabul ettim her zerreme. Harflerime ne vakit dokunuyorsun bilmiyorum ama elinden gelen ardında durmasın lütfen. Sen de gün al ömrüne bugünden ve her günden. İster güneş, ister ay vakti olsun. Güneş hep orada ve ay da. Senin yanında olmaması, değiştirmez aydınlığı da karanlığı da. Bu yüzden sen hisset hayatı her an, her zerrende. İlla bulma ama illa hisset…

Yıl 1944. İlk defa bir Türk uçağı İstanbul’dan Ankara’ya uçuyor 25 Mayıs’ta!

Nuri Demirağ, çok değerli bir iş insanı. Soyadını, Türkiye’nin demir yollarına 1250 km’lik katkısından dolayı , Mustafa Kemal Atatürk tarafından alıyor. Bir çok sektörde üretim yapan Nuri Bey’in bir de uçak fabrikası var. Yıllar yıllar önce bu harika fabrikadan, ilk defa bir Türk yolcu uçağı havalanıyor. Türkiye gururdan, mutluluktan havalara uçuyor! 77 yıl önce bugün… Hikaye sonrasında fabrikanın kapanışıyla son buluyor lakin ben olumlu taraflarını görmek istiyorum dünün de anın da…

77 yıl sonra bugün…

Gündemlere girmeyeceğim. Sadece ben şu dünyadan gelip geçtiğinin çok çok farkında olan biri olarak diliyorum… Güzel haberlerle tarihe geçelim… 77 yıl sonra bugün, yine yazılmış olacak… Yani bugünü başka bir Arzu, okuyacak bir yerlerden..? Ne yazsın bugün? Başka Arzu, ne okusun isteriz ey canlar..?

Hem kendi şahsi tarihimizi hem de tüm tarihleri ciddiye alalım.

Kaş çatmalık, yumruk sıkmalık ciddiyetlerden bahsetmiyorum. Çözüm odaklı, ahlaklı, iyilikli ciddiyetlerden bahsediyorum. Savaşmak ya da haklı çıkmak adına değil, güzelliklere varmak, güzel güzel yaşamak adına düşünmelerden bahsediyorum…

Kuş seslerinin aşkından gülümseyerek sana, hooop diye değiştiriyorum konuyu:)

Harflerimi bugün tılsımladım:) Son harfi okuduğunda, kendini daha iyi hissedeceksin:) Gündemlerden de hayatındaki tüm fazla ve eksiklerden de arınmış hissedeceksin kendini. Kandim kandim duruşunla, birey olarak aldığın tüm iyi niyetli sorumluluklarınla, varlarınla, yoklarınla, kısacası tüm hayatla sana gülümsüyorum can. Hadi, bugün de güzel bir Salı olsun o zaman! Çeneni boş yere yormadığın, olanı biteni iyi anladığın, güzel tarihler yazmaya niyetlendiğin çooook muhteşem bir Salı olduuuu!

Sevgilerimle…

🙂

Reklam

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s