Mumsala Vuran Nefesler:)

Bu sabah, bahar yağıyordu gökyüzünden. Göğün yüzü nasıl taze ve aşktı penceremde. Çok dilimli çikolata sanki dilimde, gülümsedim öyle:) Nasılsın can? İyiliğim iyiliğine dokunsun. Allah iyiliğini versin hatta:) Haftanın sonu ne güzel de geldi gibi. Gün perşembe. Severim ben bu günü. Çünkü diğer günleri sevmekten, bir sevgi alışkanlığım var benim. Sevmek, bir alışkanlıktır, evet. Sevmeye ailede alışana, öyle bir kodlanır ki sevmek. Bu yüzden can, çok sevilmiş insandan hiç korkma. Sevmeyi öğrenmiştir, sevilmeyi ve baharda aşk olmayı. Amaaaa içi sevgiyle barışmamış birileri varsa anlarında, durma orada pek. İçindeki sevgi üzülmesin boşu boşuna…

Ne olacak bu sevgisizler? Baharda kapı dışında mi kalacaklar ki?

Yok tabi:) Tedaviciler iş başındadırlar meraklanma. Yani kapı dışı dediğin yerde de hayatlar var. Şu dünyaya bir bak. Nasıl da güzel ve nasıl da dengede. Sen şaşarken virüse, mermiye, aslında bir döngü meselesidir hepsi. Şaşma… Akış var ve bu akışta herkesin bir repliği var senaryoda. Kimi sana güzel şeyler öğretir, kimi de kötü şeyleri. Tıpkı ateş gibi düşün. Hani ateş yakar ya. Bilir misin hiç ateşte yanmadan, yanmaktan kaçmayı? Bilmezsin. Demek ki öğrenmen gerek, kaçman gerekenlerden kaçmak için kötüyü de. Eğer şu an hayatında bahara uyumsuz düşler yaşıyorsan, yaza hazırlanıyorsundur. Dövüp durma dizlerini. “Neden böyleeeee neden öyleeeeee!!!“ Ders bu ders. Dünya İşte. Dönecek, dersler falan sonra herkes için bir gün, duracak bu maviş dünya. İndi bindi ücretli tabi:) Ödemesi hayat…

Yaaaani can, hüzün eken, hüzün biçer. Sen gülümseme ek ruhuna. Hüzünler hüzünlere kaçsın, gülmeler gelsin bakışlarına…

Yarın cuma!

Akşamına nedir planın? Hımmmmmm? Boşverme! Hayat, hiç bir nefesi boş vermeye layık değil. Bundan dolayı kendine harika bir gece planla derim. Mesela ben cuma gecesi gökyüzünden yıldız toplamayı planlıyorum:) Güzel bir mum aleviyle, yıldız ışığı buluşması organize edeceğim:) Ve bu buluşmayı izlerken de ışık demetleri arasındaki mucizeleri ruhuma katacağım. Bazan sadece bir mum alevine bakakalmaktır daha iyi olmak. Hatta bu çok anlamlıdır da. Kendinle bütünleşmen gerekir, kendine bir şeyler katabilmen için. Yoksa temelin zayıf kalır ve hayatındaki her şey hep hezeyan tadında yaşanır. Iıııyyyyy diyecek çok hikayen olur. Bu da iyi olmaz tabi ki. Bundan sebep sen kendinle bütünleş can. Belki şu an, belki de cuma gecesi? Ama bir ara bunu yap ki evren daha güzel bir yer olsun kendi adına…

Mum ışığı ritüeli!

Bilmem ritüeller ilgini çeker mi? Ben ritüelleri severim. Ama bir yay olarak burç tarafından 🙂 ritüelleri yapmaya da üşenir de üşenirim… Yaparım ama yani kendimi ittire ittire desem çok yeridir:) Bu sebeple bana en güzel ritüel, teferruatsız ritüeldir:) Evet, hadi anlatmaya başlıyorum:)

Mutlaka gece olmalı!

Malzemeler; karanlık bir oda, mum, çakmak( ya da kibrit:) ), Pencerelerden ışık sızmasını engelleyecek her hangi bir şey:) Hepsi bu. “Gece gece pencereden ne ışığı?” dedi biri, duydum:) İlla bir ışık gelir pencerenden, eğer dağın tepesinde değilsen tabi(!) Varsa black out stor ya da perde, en iyisi. Uyurken de bu önemli. Karanlığın zifiri hali, muhteşem uyku kalitesi için ŞART! Bu ritüel için de:) Yoksa sende zifiri edecek bir asılı malzeme, o zaman sen pencereye çarşaf da sıkıştırabilirsin:) İstemek, başarmaktır. Sadece iste, düşün, yap!

Karanlık oda ve yanan tatlı mum…

Şimdi yapman gereken, bu sihirli mum alevine bakmak. Ama göz hizasında. Tabi çok da yaklaşma:) Ateşte daha önce yanmadıysan, uyarayım ben seni:) Ateş bu, ateş olabilirsin hatta çok da yaklaşırsan:) Evet, nerde kalmıştık? Göz hizasında olacaksın mum alevine. Ben bu ritüeli yerde oturarak yapıyorum genelde. Sehpada mum, ben yerde… Ve bakıyorsun mum alevine… Hiç bir şey düşünmeden… Sadece mum alevi… Nefeslerine odaklanıyorsun… Derin nefesler alıyorsun içine burnundan… Huzurlu ve sakince alıyorsun hayatı her zerrene… Sadece bunu düşünüyorsun ve tüm algın mum alevinin titrek varlığında… Nefesini içine çektiğinde, hemen bırakmıyorsun… 5’e kadar sayıyor ve sonra ağzından veriyorsun nefesini… Düşünüyorsun, içinde her ne blokaj varsa, her ne hüzün varsa, tedirginlik, korku, kaygı, seni üzen her ne varsa, nefesinle birlikte onları da atıyorsun içinden…

Mum Alevi hafifçe dalgalanıyor senin nefesinle…

Bu şekilde 15 dakika kalıyorsun…

Gözlerini mum alevinden hiç ayırmadan… Başka şeyler düşünmeden… Burnundan nefes alıp, ağzından nefesi geri vererek… 15 dakika kazanıyorsun hayattan…

Sonra bir dilek tut!

Veeeee üfle mumu:) Yaşasın!!! İnan bana daha iyisin artık! Kalk ve ışığı aç! Hepsi bu kadar! Peki ne oldu? Bu neden yapıldı? Bu çalışma senin için enerji merkezlerini dengeliyor. İlk sebep bu. Diğer bir sebepse, kendini kendine geri vermen. O kadar çok yere dağılıyor ki insan gün içinde. Kendinle bütünleşmek için bu çalışma inan bana mucize gibi bir şey. Bir NLP uzmanı olarak ayrıca da diyorum ki eğer inanırsan, zaten vardır:) İnançla yaparsan, mucizeyi kaparsın. Benim gibi:)

Bu gece herkes uyumadan önce mum yakıyor!

Ve sabaha mucizelerle doğuyor! Çok lazım çünkü. Eğer sana lazım değilse, inan bana çok lazım. Senin olumsuz halin, beni geriyor. Bu evrensel bir durum. Senin enerjin de benim ve tüm evrenin içinde dönüyor. Bundan dolayı herkesten ricam, mum bulundurun evde:) Ve bu çalışmayı haftada en az 2 defa yapın:) Bence yaparsın:)

Harika bir perşembe olsun mu?????

Klasik olarak ne dedik? Elbette ki “Olduuuuu” dedik:) Hayat getirdikleriyle anlamlı. İçinden olanıyla olmayanını eleme. Hayat sana neler öğretiyor güzel öğrenci? Sen hep bu kısımdan izle tüm filmi. Ve gülümse…. Daima….

Sevgilerimle….

🙂

Reklam

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s