Hiç Kırık Tuttu Bu Sabah… Manzaralarımı…

Sen içini gördün mü hiç kendinin

Sırlı duvarlarından geçtin mi bir ızgara vakti

Anasonla bağlanmış mutluluklara güldün mü tıkana tıkına

Sövdün mü hiç sen rüzgara, dudaklarını ısıra ısıra

Kollarını güçsüz hissettin mi?

Yırtmak istedin mi gümüşe dönmüş tarlaları

Artık dokunabildiğin güneşi

Kendi yaptığın bir tuvalde….?

Dumanın mi kesildi senin bir öğle?

Habersiz mi bıraktın yoksa sevdiğini,

Küstüğün, o son dolmuş taşmış küllükte…?

Camları uyanmış evler dolusu sokaklardan geçtin mi?

Ayakların çıplak, kalbin üşüyerek

Kibritçi kızı hissederek……

Sen hiç uyandın mı ateş böceklerini özleyerek…?

Ateş böceklerini özlemeyi özleyerek hatta…..

Sen hiç tanıdın mi birini? Gerçekten…?

Kendini tanımak istercesine

Yol aldın mı onun ömründen

Kendi ömrünü onun ömrüne ekleyerek…?

Sen hiç insan oldun mu? Gerçekten…?

Sen hiç…

Ben hiç…

Bir pazarda buluştun mu hiç denginle…?

Pazartesi hatırladı mi hiç pazarı?

Hatrı sayılır mı yaşadıklarının?

Hiç kadar çok olabildin mi birilerinde?

Hiç olabildi mi yüreğin, hiç kadar gerçekte?

Yine bir pazar yerinde tarih

Yine bir sabahta saatler

Yine sırlarımdan taştım sana

Az biraz….

Dokunsana…..

Reklam

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s