14 Şubat Serisi:) Ey Kadın!

Ey Kadın! Sana sesleneceğim derken hafta ortasını buldu vakit! Nedir bu ben bilemedim:)) Kadın başka bir alem ki tefe tutamadım bir türlü Kadını:) Oooyyy!

Şubat dolayısıyla eleştiri ve farkındalık sırası Kadın’a geldi lakin bu hafta öyle bir başladı ki bir türlü veremedim harflerimi yayına! Pazartesi harflerim silindi.. Evet! Yazdığım halde büyük bir iştahla… Gittiler… Bunda da vardır bir hayır dedim tabi ki:) Dün ise sürekli bölününce harflerim, ben de doğallığı kaçmış bir yazıyı paylaşmak istemedim hep olduğu gibi. Seanslar vardı çokça bu iki gün. Yani çoook af dilerim bu yazamadığım günler adına…

Bir erken yatıl hikayesi, bugün uyanma saatimi 04:00’e çekince, ben de harflerime gülümsedim, henüz kuzey yarım küre için gündüz başlamamışken:) Mis oldu! Kaçamadın Kadın!:)

Günaydın güzel “Sen”:)

Evet:) 14 Şubat’a varmadan takvim, artık bir başlayayım şu kalay meselesine:)

14 Şubat neredeyse gelmişken, Ey Kadın sen neler yaptın bakalım???!

14 Şubat Dünya Sevgililer Günü. Bunu artık sanırım henüz medeniyetin ayak basmadığı coğrafyalar da biliyor(!) Telepatik bir fikir bu bendeki:) Neyse. Her şey iyi güzel sevdiceği olana:) 14 Şubat gelmiş yahu. Daha ne olsun. Gülünsün eğlenilsin değil mi? Amaaa bu 14 Şubat sadece Kadın’a mı geliyor acaba?! Her kadın için demiyorum lakin 14 Şubat’ta kendisini hediyenin aslı yerine koyup, öylece süzülen memnuniyetsizler var aramızda!

Vallahi var!!!

14 Şubat sadece Erkek’in gidip hediye, çikolata, çiçek alıp da yemek organize ettiği bir etkinlik günü değil Kadın canlar. Aramızda bu günde Erkek’i köleleştirmeye niyet etmiş eylemişler mevcut! Böyle olmalı mı?

Hayatın her alanında denge önemli. Bundan dolayı da hep iki cinsin eşitliği vurgulanıyor. Kadın ve Erkek birbirini tamamlar. Bu ikisi birbirine eştir, eşittir. Eeeee? Sıra hediyeye gelince, emeğe, romantizme, çiçeğe böceğe gelince mi birden “Her işi Erkek yapsın!”a dönüyor mevsim?!

Kabul etmiyorum!

14 Şubat Sevgililer Günü. Eğer hayatında bir eş ruh var ise o zaman bu özel günün hakkını her iki cins de verecek! Kimse diğerine cinslik yapmayacak:)! Kadın en güzel ne varsa, neler varsa beklerken Erkek’ten, armut toplamayacak o eller! Kadın da düşünecek Erkek’i için neler yapabileceğini. Yani yapılacakların mesajı ne olacak burada??? “Ben sana değer veriyorum.”

“Şöyle harika bir sofra yaptım mı tamam.”

Hayır efendim! Tamam değil! Sen Erkek’ten neler bekliyorsun Kadıncım? Çiçek + çikolata + hediye + yemek hatta duruma göre + tatil??? Bunları da süsleyecek romantizm. Yani güzel sözler, şiirler, danslar vb:))) Eeeee? Sende ne var? Ellerinle yaptığın yemek mi?! Yok artık!!! Ha yanında da zaten alınması gereken bir kazak ya da bot mu var(!)

İhtiyaçtan hediye olmaz!!!

Kadın’ların en sevmediğim halleri, gereken hediyeyi Erkeğe alma akıllılıkları(!) Sanki Erkek illa mantıklı bir şey sever! Aslında bu koca bir palavra! Erkeğe dayatılan duygu bu. Erkek şımarmayı bilmiyor. Çünkü Erkek dediğin duygusuz olacak illa?!) Şımarmayacak, şımartmayacak, gereksiz her ne varsa hepsinin diyetiyle geçirecek ömrünü(!) Yani ayaklar hep yerde! Bu Erkek dediğin canlının kalbi her zaman düzenli atacak! Yoksa güvenilmez biri gibi durur(!)

Katılmıyorum!

Erkek de sadece kendine özel olarak aranan ve de bulunan o hediyeyi ister. Ama böyle bir hediye alacağını düşünmediğinden, beklentiye gitmez. Beklentiye girmediği için de tribe girmez. Zaten trip denen şey de Kadın’ın tekelindedir!

Kendi cinsimi çok yeriyor gibi duruyorum ama bunlar gerçekten gözüme batan ve hatalı bulduğum haller hareketler.

Adalet her zaman tüm taraflara işlemeli. Kadın bu özel günü kendisine muhteşem yaşatacak o Erkeği istemeli. Bu doğal! Erkek de hayatındaki Kadın’ın isteklerini, beklentilerini yerine getirmeli. Ama Kadın da Erkeğe aynı şekilde yetmeli. Sadece “Hediye aldım” olsun diye kırkıncı kol düğmesini adamın burnuna dayamamalı!!!

Klişe hediyeler olmaz Kadın! Olmaz!

“Erkeğe de hediye seçmek zor kardeşim!” denilir. İşte bu bildiğin bahane ürtietmektir. Erkek bir insan arkadaşlar. Buradan bakarsan inan Erkek için de harika hediyeler var. Ama asıl soru şurada, “Erkeklerin hepsi aynı mi ki?” Neden hediye alması bu kadar gereksiz bir genellemeyle zora koşulsun?! Bu nasıl bir bahanedir böyle?! Önce sen hayatındaki Erkeği bir tanı! Tanıdığın birine hediye almanın keyfini bir hisset… O hediyeyi ara, bul, en güzel ambalajı düşün ve en önemlisi de hediyeni verdiğin anı hayal et. Sevdiğin adamın o mutluluk haliyle sana bir mucizeymişsin gibi bakıyor oluşu gelsin gözlerinin önüne… Yoksa sen git bir tane maydanoz al, onu ver partnerine!!! O bininci atkıyı ya da taraftar bilmem nesini değil! Zahmet etme!

Hediye demek, “An”a sihir katmak demektir.

“Ama o benim özel günlerimi kutlamıyor ki…” Hımmm. Evet böyle durumlar da var tabi. O zaman hayatındaki adam ile konuşacaksın sevgili Kadın. Beklentilerini sereceksin o tezgaha. Adamı izleyeceksin. Ne alıyor o tezgahtan??? Ne kazanıyorsun sen bu alıştan verişten? Zarar edecek gibi mi görünüyorsun? O tezgahtan aldıkları, senin ilişkini kurtarmıyor mu??? Hımmm… O zaman gideceksin Kadın. Arkana dönüp bakmadan hem de. Çünkü hayat 1 tane. Birini eğitmek ve istediğin forma sokmaya çabalamak için zaman kaybetmeye değmiyor ki zaten bu mümkün de değil:) Yani sen o taşı yontamazsın:) O taş ancak gider gediğine oturur:) Ama sen o taşla yaşarsan, anca senin yüreğine basılı kalır… Sen de işte 14 Şubatlarda böyle üzülürsün… Haklısın… İnsan üzülür tabi. Ama haksız olduğun bir konu da var. O da gereksiz adreste ikamet ediyor olman!!!

Paran yok mu?

O zaman aç bir kaç video. Kendin yap hediyeni. “Az veren candan, çok veren maldan verir.” demiş atalar:) Ama o kadar doğru ki. Yokken bile veriyorsan bir şey, o zaman sen çok gönülden veriyorsun o şeyi. Çok anlamlı. Varsa zaten verirsin, eğer dediğim gibi taşla bir benzeşmen yoksa(!) Yap onun için bir çikolata, topla bahçenin birinden bir çiçek, al yerden taşları, boya onları falan. Ver işte bir şeyler sevdiğin adama o özel günde, onu ne kadar sevdiğini söyleye söyleye… Varlıkta ve yoklukta… Ölüm sizi ayırana kadar hani… Hiç mi yabancı film izlemedin sen yaaaa;)

Güzel Kadın. Sen lütfen küsme. Sen lütfen şımarık da olma. Sen sadece alma. Sen memnuniyetsiz, hoyrat, anlayışsız olma.

İnsan olmak çok değerli bir şey Kadın için de Erkek için de. Eğer sen 14 Şubat’ı sadece bir Kadın olarak değil de bir insan olarak yaşarsan öncelikli olarak, o zaman öğretilmiş tüm klişelerden kurtulur, özgürleşirsin. O zaman İşte içinden daha çok şey gelir. O zaman daha gerçek ve mutlu olursun.

İlişki saygın ve güvenilir olmalı.

Eğer bir Aslan yatıyorsa o gönlünde, o zaman bu gün güzel kutlanmalı. Adaletle ve sevgiyle yaşanmalı her gün. Sadece bu gün de eksik kalmamalı. Neşeli ve anlamlı bir gün olmalı Sevgililer günü. Ritüellerin boğazladığı bir gün değil. Herkes hayatının şartlarına göre bir şeyler yapmalı. Bunları da dediğim gibi tek taraf değil her iki taraf da yapmalı. Kadın da çiçek almalı. Kadın da güzel sözlerle erkeğinin yüreğine dokunmalı. Kadın da Erkek de bu özel günde şımarmalı.

Ey Kadın!

30 yıllık evli olsan da 14 Şubat günü o saçlar mis kokacak! Anlaştık mi? Güzel giyineceksin. Evde o topuklu ayakkabılar giyilecek:) Kilo varsa da giy:) Bir kaç saat ne olacak yahu:) Şaşırsın şu eniştem:) Mutlu olsun.. Sadece onun için özen kendine o gün. Bu çok şeker:)

Torunların varsa da güzel kadın!

Ne mutlu yıllardasınız bu güzel yaşlarda. Ne güzel geçmiş zaman, birlikte… En anlamlı Sevgililer günleri sizlerin kesinlikle. Hadi! Kadın olduğunu hisset her zerrende ve sevdiğin adam için bir şeyler yap bu muhteşem aşk gününde! Hayata neşe olsun! Yaşanmaya değer bir ömürde olduğunuzu bir daha anlayın! Ya katın şu ömürlerinize daha çok ömür! Oh ya!:)

4 gün kaldı!

Hala bir atraksiyon planlamamış Kadınlar! Artık son saatlere girildi. Zor günler elbette. Pandemi ve yan etkileri ile bir çok şey etkilendi olumsuz olarak. Ama en çok da böyle günlerde eğlenmek gerek değil mi? Hüzün varsa sevinç de var. Olan oluyor ve hayat devam ediyor. Mutlu olmak ve mutlu etmek için bahanedir bu güzel bu özel günler. Cebinde ve gönlünde her ne varsa ona göre bir şeyler lütfen yap. Sadece bekleme ve sadece orada olma. Dahil ol. Eğer hak ediyorsa senin sevgini, saygını, emeğini, esirgeme hayatındaki Erkekten . Bil ki sen ne kadar özgür yaşarsan kendini, hayat da sana daha keyifle gelecek. Al hediyeni, dök emeğini. Keyfini bak İşte:)

Ama asla o huysuz o nankör o kontes kedi olma!

Evet:) “Şubat serisi Ey Kadın” için bunlar döküldü içimden:) Ey Erkek nasıl? Ağzıma sağlık mı?:)

Hayat bir şekilde geçiyor güzel can. Geriye dönüp baktığında, sadece uyandığın sabahları değil, o anlamlı sabahları hatırlıyorsun. İnsanın ömrü bana göre buradan ölçülmeli. Yani ne kadar yaşadığıyla. Yani hatırlananlar kadar ömür. Yani yaşadığın kadar. Çünkü ancak, yaşadıkların aklında kalıyor. Böyle özel günler kaç tane ki ömürde? İnsana zor geliyor bir yıl içindeki özel günleri düşündüğünde. Ama insan düşünmüyor bu günleri kutlayabilmenin, ne denli mucize olduğunu… Külfet gibi geliyor bazan insana anlamlı koşuşturmaları… Hediye almak da bu külfetin içine giriyor çoğu defa. Ama bu büyük bir yanılsama… O hediyedir işte bir günü diğerlerinden ayıran. O güzel sözlerdir seni ve sevdiklerini koca dünyadan farklı kılan. Hani ben derim ki hem yaşa hem de yaşat. Çünkü hayat tek sefer. “Başka sefere” deme bu sefer… O kadar da kahin olma…

Muhteşem bir Çarşamba diliyorum hepimize! Yağmur damlalarında gökkuşağını görmeyi asla unutma. Sen gülümsersen, gökkuşağı sarar damlaları. Unutma:)

Çoook Şubatlarımla…:)

Reklam

14 Şubat Serisi:) Ey Kadın!’ için 2 yanıt

  1. Sevgili Arzu bu yazı kalaydan çok cila gibi geldi bana.
    Çok sevimli samimi kalpten olmuş ne güzel yaz ılmış elinize yüreğinize sağlık keyifle gülümseyerek okudum.
    Sevgiyle kalın 🤗🥰💕🌹

    Liked by 1 kişi

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s