Haftaların birbiriyle yarıştığı günler ve yine Perşembe:) Cemreler bir şaşkın bir şaşkın:) Downburst diye yeni bir hava olayımız dahi eksik değil(!) Yere doğru birden boşalım olarak adlandırılan bu hava olayı yüzünden dolular artarak devam edecekmiş. Haber almıyorum normal şartlarda da arada süzme haber geliyorlardan, dikkatimi çeken bu detayı paylaşmak istedim. Hep dedik, halen de diyoruz biz duyarlı dünya insanları… Biz savaş ve kirlenmeyi sevmeyen güzel insanlar… Dünya bir tane ve dünyanın her bir zerresi, diğer zerreleri ilgilendiriyor. Artık bu söylemlerimiz, çığrından çıkan durumlar ile kendini gösteriyor….. Neticesinde cemreler düştüğü halde, kar yağıyor… Üstelik soğuk havalar da Nisan ortalarına dek devam edecek denildi. Peki neden?
Okyanuslardaki soğuma ve ısınmalar yüzünden.
Yani demek ki okyanus da temiz olmalı, buzul da erimemeli, dünyanın uzak yerlerinde de kimyasal silahlar denenmemeli… Çünkü dünyalılar artık anladılar ki dünyada bir yer ile diğer yer arasındaki mesafe, aslında çok yakın ve bir zaman içinde birbirini etkiliyor iyi ya da kötü. Eee ne olacak şimdi? Hiiiç. Havalar böyle olacak ama bizlerin havası yine iyi olacak:) Her şartta ve şekilde iyi düşünenler kazanacak. Değiştiremediklerinle savaşıp, enerjini boşa harcamayacaksın. Gamlı günlerde, aksine daha çok mutlu olmaya sebep arayıp bulacaksın. Elinden geleni elbette ardına koymayacaksın. Şahsiyetin ve evren için en doğrusunu düşünüp davranacaksın. Ama bu haller hareketler de ömrünü sürekli kısaltmayacak. Kendini gam ve keder ile yıkmayacaksın!
Perşembe en güzel gün:)
Neden mi? Çünkü bugün perşembe:) Anda olanlar, senin yaşamaklık malzemelerin. Ruhun doyacak ki keyfin yerine gelecek. O zaman elde olanlardan harikalar yaratacaksın:) Harika bir güne gülümse bugün. İçinde sana ait bir sürü iz varken, evet. Olan ve olmayan içini meşgul ediyorken. Madde ve maneviyat kısımların, cebine ve kalbine batarken belki? Gülümse:) Tek çıkış yolunu seç yani:) Emin ol, nedensiz yere gülenler hayatta kalacaklar. Karar senin:)
Yeni normaller içinde, durup dururken gülene deli demek yok:)
Dün bir aydınlanma yaşadım. Bir süredir yaşadığımız mesafeli hayat içinde, geriye dönemez alışkanlıklarımızın oluştuğunu anladım. Ve bir domino taşı devrildi o an. Hayatın haritası düştü masama. Yeni bir haritamız var artık! İnsanlık için tüm hazinelerin ve canavarların hikayesi değişti gibi geldi dün bana. Ve ben bu sanrıya, dakikalar içinde inandım. Haritayı kabullendim. Birden başka bir ayara aldım kendimi. Durup dururken güncellendim yani:) Şaka gibi de şaka değil işte:) Gerçek bu:)
Gerçek, yeni medeniyetimiz!
Eğitim, meslekler, görgü kuralları! Hepsi revize ediliyor. Güncelleniyor her halimiz ahvalimiz resmen. Küresel boyutta yeni şekiller alıyoruz. Ürkütücü mü? Hepimiz için başka duygular var elbette. Ama akışa bırakmak gerek hep. Dünya her zaman böyle böyle değişti zaten. Sadece biz bilmiyorduk. Şu an nasıl oluyormuş bu değişimler? Onu anlıyoruz. Dokunmanın azaldığı örf ve adetlerimiz oluşuyor mesela şu anda. Aşkın, dostluğun, otoritenin tanımları değişiyor. Sosyalleşmenin tarzları oluşuyor. Eğlence anlayışları farklılaşıyor. Yeni dünya kuruyoruz bu günlerde. İklimler de değişiyor ki buna göre de çok şey değişecek. Yapılar, tarım gibi gibi…
İyi mi kötü mü?
Dünya gelişirken aslında pek de sormuyor bunu. Hiç sormadı:) Savaşlar oldu, doğal afetler oldu, devrimler oldu, icatlar oldu. Hep olanlar oldu, yaşayanlar gördü. Dönemlere göre şarkılar, resimler, heykeller oldu. Tarihler yazıldı ve okundu. Şu an da mavi gezegen, yeni formata geçiyor İşte:) Artık adaplarımız, amaçlarımız, standartlarımız değişiyor. Düşündüm. Eskiden mesela torpiller uçuşuyordu havalarda:) Yetenekler kendilerini ne kadar gösterebiliyorlardı? Şimdi ekranı açan, dünyaya sesini ya da rol kabiliyetini pek de hemen gösterebiliyor. Artık kurban psikolojisi diye bir şey de kalmayacak gibi. Çünkü artık sadece hareket eden gidiyor. Yeni dönemin bana göre en kestirmeden hali bu. Artık tavana kadar okuduğun kitaplar ya da oda oda kıyafetler devri kapandı bana göre. Artık nasıl yansıdığın, ne kadar kabul gördüğün kısmına geçtik. Ve bu bana göre son derece adaletli de oldu.
Yarış atına dönmekten vazgeçtik ey insanlık:)
Doğal hallerimizle artık daha da kendimize güvenli yaşamak devri başladı. Eyvallahsız, akılcı, çalışkan, üretimci hallerimizle var olma zamanı başladı. Şimdi bahanesizce kimsen, osun. İçindeki dinamik neyse, onunla var olabilirsin. Sadece yıldızı parladı diye meslekler peşinde koşma devri bitti artık. Çünkü artık sadece içindeki ışığın parladığı yeni dönemdeyiz. Her ne için görevli geldiysen bu dünyaya, onunla ilgileneceksin. Kiiii farkedilebilesin.
İşte böyle böyle şeyler düşündüm birden.
Bugün kendine sorar mısın lütfen? Senin görevin ne? İçindeki ses sana hep ne diyor? Artık saat farkı da kalktı! Hani o klişe var ya “Bu saatten sonra” diye bir bahanesi vardı hani insanlığın. Taze bitti o da:) Şimdi içinden gelenleri yaşananın vakti. Şarkı mı söyleyeceksin, içinde bir terzi mi var? Seni yaşamaya motive eden işin, görevin ne? İşte onu bul içinde lütfen. Ve sıva kolları. Göreceksin, kendin olmanın nasıl güçlü bir duygu olduğunu ve bu duygunun sana neler neler kazandırdığını. Son derece tatmin olduğun bir iş günü sonrasında, nasıl mutlu uyuduğunu. Sabahları gülümseyerek uyanmanın nasıl bir şeye benzediğini, anlayacaksın can.
Bugün gerçekten ömründe çok özel bir gün olsun!
Lütfen kendine izin ver. Hayal kurmak için, yaşamak için, yeniden olmak istediğin biri olabilmek için, izin ver kendine. Bu izinle yeni bir sen için çalışmaya başla sonrasında. Güzel bir geçiş yap kendi normaline, kendi gerçeğine. Yaşamak bu. Kedi, kedi gibi yaşıyor. Kuş ve timsah da. Diğeri gibi olma çabasından uzak diye daha doğal. Ve zorlanmıyor insan gibi. Her insanın da kendine has bir doğası var. Ama her şey bu doğallığa müdahale ediyor. Moda, hırs, ruha dayatılan bilgiler. Ve insan sonra huzur bulamıyor anda.
Şimdi özgürleşme zamanı.
İçinde ne var bir bak. Ve onu evrenle paylaş. Ve gülümse:) Yeni hayat, yeni şans…
Muhteşem bir Perşembeden sana gülümsüyorum… Gülümseyişim , aydınlığın olsun ruhundaki gerçekleşme çabanda…
Sevgilerimle…
🙂